Yaz aylarında denizin sağlığımıza ve psikolojimize yapacağı katkıyı düşünerek, denize girmeyi hedeflemeliyiz...
Denizden korkmamalı, denizin eğlencesine ve şifasına koşmalıyız...
Suya girerken de, yavaş yavaş girmek yerine birden dalmayı tercih edersek, suyun serinliğine alışmak kolay olur...
o YÜZDEN DİYORUZ Kİ;
Deniz suyundan çekiniyorsanız biran önce çekincelerinizi geride bırakın ve denize koşun.
Deniz suyu tam bir şifa kaynağı. Tabi girdiğiniz denizin atıklara uğramamış olması önemlidir.
Aksi halde şifa yerine hastalığa dönüşebilir.
Fakat memleketimiz 3 tarafı denizlerle çevrili olduğu için bu konuda şanslıyız.
Deniz suyunun şifasını buram buram yaşayabiliriz.
Deniz suyu içerisindeki tuz ve diğer maddeler sayesinde akne ve siyah noktalara birebir.
Sivilceleri kurutur ve cildi yeniler.
Ayak kokusuna iyi gelir hatta vücutta oluşmuş mantar gibi hastalıkların geçmesine sebep olur.
Yaraları yakarak iyileştirir, saçları her ne kadar kurutsada kepekten kurtarır.Kan dolaşımını hızlandırır buda metabolizmamızın hızlı çalışmasını sağlar.
Eğer bu hızlı enerji atmayı fazla yemek yiyerek kapatmaya çalışmazsak kilo vermek içinde birebirdir.
Denizin bedenimize olduğu kadar ruhumuzada iyi geldiğini unutmamak lazım.
Hızlı yaşam koşullarından aşırı strese giren bünyemiz denizi görünce çakralarını açar ve bedenimize huzurun dolmasına sebep olur.
Artık herkes biliyorki beden sağlığı kadar önemlidir ruh sağlığı da.
Denizdeki dalga seslerini dinlemek, kıyıya vuran dalgaları seyretmek psikolojik olarak bizim tedavi kaynağımızdır