Asdep | Konular | Kitaplar

Kalp Hastalıklarının Tedavi Yöntemleri Tartışması

Kalp Hastalıklarının Tedavi Yöntemleri Tartışması


Kalp hastalıklarının tedavisinde sıkça uygulanan stent ve by-pass konusunda yapılan araştırma, by-pass ameliyatı sonrası ölüm oranının stent takılan hastalara göre belirgin olarak daha düşük, stent takılan hastaların kalp krizi geçirme riskinin by-pass yapılanlara kıyasla yüzde 42 daha yüksek olduğunu ortaya koydu


Amerikan Kardiyoloji Koleji (ACC) tarafından 2014 yılında kalp hastalıkları ve tedavileri konularında gelişebilecek olan tahminleri yayınlandı.

Oldukça ilgi çekici olan bu tahminler, günümüzde çok tartışılan bazı bilimsel konulara da açıklıklar getirebilecek.

Kalp hastalıklarında bireysel sağlık sigortalarında yeni kavramlar ortaya çıkmıştır.

Ayni şeyler ülkemiz için de söz konusudur.


Kalp damar hastalıklarında stent mi yoksa ameliyat mı konusu daha çok tartışılır hale gelmiştir.

Ne yazıktır ki bu tartışmalar genelde de operasyon odasının kapılarında bile yapılabilmektedir.

Bazı hastalara adeta çivi çakarcasına çoklu stent uygulamaları yapılabilmektedir.

Acaba bu stent uygulamalarında, uygulamayı yapan meslektaşlarımız tek stente ve çoklu stente göre hastaların yaşama süreleri hakkında bir klinik çalışma yapmışlar mıdır? Bu konuda, son bir iki senedir son derecede ciddi yayınlar karşımıza gelmektedir.

LDL kolesterol tedavisinde PCSK9 (proprotein convertase subtilisin-kexin type 9) inhibitörlerinin yükselişi.. (MENDEL-2 ve DESCARTES) çalışmalarının faz 3 aşamaları olumlu sonuçlar göstermektedir.

LDL kolesterol yüksekliğinde statin grubu ilaçlarının sanırım egemenlikleri yavaş yavaş sona erecektir ve zaten ermesi de gerekmektedir. Zaten bu görüşü de yeni kolesterol tedavi kılavuzu bir yerde desteklemektedir.

Dikkat edilirse, LDL 100 ve daha altı düzeylere çekilmeğe çalışılırken bir anda 190 düzeyine çıkartılmıştır.

Kılavuzlar, kılavuzlar.. Devamlı olarak o kadar çok kılavuz yayınlanıyor ki tümünü izlemek neredeyse olanaksız hale dönüştü. Sanırım bu durum böyle devam ettiği sürece gelecekte hekimler tıbbi bilgilerini bir yana bırakıp “kılavuz şaşkını” haline dönüşebilecekler.

Adeta, despot ülkelerde daha çok kabul gören “toplum mühendisliği” gibi bu kez de karşımıza “kılavuz mühendisliği” çıkacak galiba.. Amerikan hukuk sisteminin yarattığı bu kılavuz meselesi bir yerde hekimliği bitirme pahasına hekimliği koruma gibi algılanabilir.

Tekrar söylüyorum; kılavuzlara yüzde yüz uyma zorunluluğu yoktur, kılavuzlar hekimliğin bilgi ve ustalığına sadece bir yol gösterici olabilir, o kadar..

Bizde de, eczacılık fakültesinde Kasım Cemal Hocamızın yazdığı “Türk Farmakopesi” isimli kitabını bu kılavuz savunucularından anımsayanı var mıdır acaba??

Ama, kılavuzların körü körüne uygulanması gerekir diyenlere bilimsel olarak karşı çıkanlara da protesto mektupları gelmektedir.

Esas olarak, artık günümüzde yavaş yavaş kaybolmağa başlayan kalp kapak hastalıklarında kullanılan protezlerdeki ilerlemelerdir. En son olarak, ekim 2013 tarihinde FDA tarafından kabul edilen ve riskli kapak ameliyatlarında MitraClip protezi güvenli olarak göstermektedir.

Yeni, ağızdan alınabilen kan sulandırıcılar. Kalp damar hastalıklarında kullanılan klasik “warfarin” isimli ilacın yerine veya yanında kullanılabilecek tıkayıcı damar hastalıklarında kullanılabilen daha düşük maliyetli ve daha az yan etkili olabilecek yeni kan sulandırıcı ilaçlar üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Kod ismi “TIMI” olan çalışmalarda bunları izlemekteyiz.

İkili antitrombosit tedavi çalışması (The Dual Antiplatelet Therapy Study (DAPT). On iki ve otuz ay izlenmesi süren bu çalışmanın sonuçları 2014 yılında bildirilecektir.

Özellikle koroner stentli hastalarda tedavi süresini etkilemesi açısından son derecede önemlidirler. 2013 AHA toplantısında araştırıcılar bazı ön bulguları açıkladılar. Bu açıklamalar kongrede son derecede dikkat çekmiştir.

Dirençli hipertansiyon hastalarında böbrek sinirlerini kesmek. Bu uygulama ülkemizde de bir merkezde yapılmakta olup bu güne kadar alınan sonuçlar da son derecede başarılı olarak görülmektedir.

Amerika’da da bu çalışma, bir tıbbi firmanın destekleyiciliğinde “SYMPLICITY HTN-3” kod adı ile yapılmakta olup sonuçları 2014 yılı içinde açıklanacaktır. Buna karşılık, diğer bir firma da multielektrod renal denervasyon-sistemi çalışmasını yapmaktadır.

Sonuç olarak; kolesterol tedavisinde bağırsaklardaki yağ emilimini bloke eden “ezetimibe” isimli ilaç ile yapılan “IMPROVE-IT” çalışmasını, günlük 100 mg aspirin alımı ile yapılan “ARRIVE” çalışmasını ve 20.000 hastayı kapsayan kalp damar hastalıklarında korunmada D vitamini ve Omega-3 (VITAL) çalışmalarının sonuçlarını hep beraber göreceğiz.

Bu arada , normal angio ve sanal angionun birbirlerine olan üstünlüklerinin tartışmalarında girişimsel radyologların da daha fazla dahil olduğunu göreceğiz.


Uz. Dr. Yavuz Eryılmaz’ ın yazısı iktibas edilmiştir.


kılavuz mühendisliği, stent mi bypass mı?, stentin zararları özetle tartışıldı.