Asdep | Konular | Kitaplar

ASDEP Aile Sosyal Destek Programı

Aile Sosyal Destek Programı, ASDEP Projesi, ASDEP Haberleri, ASDEP Memur Alımı, ASDEP Kapsamında Alınacak Memurların hangi bölümlerden seçilmesi gerektiği ve buna benzer her türlü ASDEP Projesi haberini bu başlık altında bulabilirsiniz.



Alt konular

14 yorum

asdeo alimlari

Acaba asdep kpss puani kac tan alyrlr acaba ben onlsans sosyal hizmetler mezunuyum

08.01.2015 - Ziyaretci

atamalar sosyal çalışmacılar

atamalar sosyal çalışmacılar öncelikli olmalıdır. sosyal hizmet uzmanları asdep projesinde atanmalıdır.

05.09.2015 - Ziyaretci

.

Ya arkadaş biktik artık su ibf mezunlari ve her alanda kendinin yeri olduğunu iddia eden sosyoloji mezunlarindan. Sırf kadro kapmak uğruna böylesine bir konuda nasıl hak iddia edebiliyorsunuz. Çalışılacak insanlar kırılgan bir kesim sosyal hizmet lisans eğitimini almış bu konuda 4sene boyunca eğitim görmüş insanlar varken iibf neyin nesi oluyor insanların hakkına girmeyin lütfen herkes kendi alaninda gördüğü egitim üzerine çalışsın sirf burda kadro var diye biz bunuda yaparız demekyanlış.

20.10.2015 - Ziyaretci

Çocuk gelişimciler neden bu programda unutuldu

Ailenin temeli çocukken neden en güzel destek verebilecek şekilde eğitim görmüş ÇOCUK GELİŞİMCİ'ler bu program kapsamina dahil edilmediler?

18.11.2015 - Ziyaretci

ankete çocuk gelişimcilerde eklensin

bölümümüz itibariyle çocuk ve aile ile her yönüyle ilgilenen bölümlerden biriyiz. lüften dikkate alınsın ve çocuk gelişimcilerde bu projeye dahil edilsin .

18.11.2015 - çocuk gelişimci

Çocuk gelişimciler

Çocuklarınızı çocuk gelisimcilerden baska kime emanet edebilirsiniz

18.11.2015 - Ziyaretci

çocuk gelişimci

bu kadrolarda lisans çocuk gelişimcilerin olması gerektiğini düşünmekteyim.

18.11.2015 - Ziyaretci

bu kadrolarda lisans çocuk

bu kadrolarda lisans çocuk gelişimcilerin olması gerektiğini düşünmekteyim.

03.12.2015 - Ziyaretci

Çocuk gelişimi mezunları

Aile Sosyal Destek Programı kadrosuna Çocuk gelişimi mezunları atanmalıdır. Çocuk Gelişimi mezunları yukarıdaki bölümlere bakılacak olursa en uygun ve yararlı bölümdür. Çünkü Çocuk gelişimciler sadece çocukla değil aile, çocuk ve sosyal çevreyi tüm bunları bir sistem içerisinde bakabilme yetisine sahiptir.

03.12.2015 - Ziyaretci

HALK EĞİTİMDE ÇALIŞAN USTA ÖĞRETİCİLERİN SORUNLARI?

HALK EĞİTİM USTA ÖĞRETİCİLERİNİN ARZIDIR
Halk Eğitim Usta öğreticileri ile ilgili işleyişi Anayasa, 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat kanunu, 1739 sayılı Milli Eğitim temel kanunu ile kalkınma plan ve programları doğrultusunda Milli Eğitim hizmetlerini yürütmek üzere M.E.B. in kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları 31.12.1983 tarih ve 179 sayılı Kanun düzenlemektedir. Bu kanun hükmünde kararnameye göre oluşturulmuş olan ana hizmet birimlerinden biri de Halk Eğitim Merkezi Müdürlüklerinin de bağlı bulunduğu Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü’dür. Usta öğreticiler bu kuruma bağlı olarak 657 sayılı DMK’nun 89. maddesine göre çıkarılan kararlar doğrultusunda haftada 40 saat, günde 8 saate kadar ( Resmi Gazete’de 16 Aralık 2006 Cumartesi yayımlanan 26378 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar”ın yürürlüğe konulması; Milli Eğitim Bakanlığının 27.10.2006 tarihli ve 90586 sayılı yazısı üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 89 uncu maddesi ile 5.3.1964 tarihli ve 439 sayılı Kanuna göre, Bakanlar Kurulu’nca 01.12.2006 tarihinde kararlaştırılmıştır. 9. maddenin b bendine göre ) görevlendirilebilinmektedirler. Bu durum 657 sayılı kanunun 4. maddesinde belirtilen 4 istihdam şekline de uymamaktadır. Bu nedenle 1984 yılında MEB ve SSK yetkililerinden birer şube müdürü hiç ilgisi olmadığı halde yargıtayın 1977 yılında part – time çalışma ile ilgili verdiği kararlar esas alınarak önce günde 8 saatlik çalışma daha sonra haftalık iş saatinin değişmesi sonucu günde 7,5 saat bir çalışma günü kabul edilmiştir. Hâlbuki bu durum realite ile ve Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğünün görüşü ile ters düşmekteydi. Çünkü Halk Eğitim Usta öğreticileri tam gün çalışmaktadırlar. Bu kusurlu sigorta uygulamasından dolayı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğümüzün Halk Eğitim Usta öğreticilerinin yıl içinde en az 7 veya 8 ay, bir kısmının da yıl boyunca sürekli çalıştığını beyan etmesine rağmen bu görüş dikkate alınmamıştır. 2 şube müdürünün yaptığı hatalı protokol dolaysıyla Halk Eğitim Usta öğreticilerinin çalışmaları bir ayda 30 gün yerine 12 – 16 vb gün sayılmakta bu da çalışma sürelerinin yılda 3 veya 4 ay olarak görünmesine neden olmaktaydı. Bu nedenle 2006 yılında 6 ay çalışmış olan geçicilere verilen kadrodan mahrum oldular. Sayın Başbakanımızın talimatı ile 30.07.2008 tarihinde meclisimize verilen ve 18.08.2008 tarihinde onaylanan 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile ‘‘ prime esas aylık kazanç alt sınırı ile alt sınırın üstünde ücret elde eden usta öğreticilerin gün sayılarının 30 gün olmasını; Sosyal Güvenlik Kurumunun ileriye yönelik yükümlülüklerinin daha verimli ve etkin şekilde yerine getirebilmesini ve Kurum bünyesinde İnşaat ve Emlak Daire Başkanlığının kurulmasını, 2022 sayılı Kanunda yapılacak değişiklikle maaş bağlamada gecikme yaşanmasının önlenmesine ve 5763 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenen geçici 24 üncü madde ile SSK ve Bağ-kur prim alacaklarının yeniden yapılandırılması işlemlerine benzer bir şekilde yeni bir başvuru imkânının getirilmesinin öngörülmesiyle ’’ sigortadaki bu yanlışlıktan dönülmüştür.
İki şube müdürü marifeti ile 1984 yılında oluşturulan hukuka aykırı bir protokolden kaynaklanan 2006 ’da 6 ay geçici iş pozisyonlarında çalışanlara 5620 sayılı yasa ile verilen sürekli çalışma kadrosunun Halk Eğitim Usta Öğreticilerine verilmemesi mağduriyeti ve 18.08.2008 tarihinde onaylanan 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geriye dönük yani 1984 yılına kadarki zamanı kapsayacak şekilde uygulanarak hukuka ters sigorta uygulamasının telafisi ile ilgili mağduriyetimiz henüz giderilmemiştir. Biz ise eski Başbakanımız sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a durumumuzu anlattığımızda iddialarımızın doğruluğu durumunda kadronun verileceğini belirttiler. Daha sonra kendilerinin talimatıyla, Bakanlığımız ve Genel müdürlüğümüz nezdinde yapılan çalışma mağduriyetimizi ortaya çıkarmıştır. Sayın Başbakanımıza yaptığımız ikinci ve son ziyaretlerimizde de kadromuzla ilgili çalışmanın devam ettiğini belirttiler. Bizim için hayatımızın değişmesi ve mağduriyetimizin giderilmesi anlamına gelen kadro hakkımızın ve geçmişe dönük sigorta hakkımızın olabilecek en yakın zamanda tarihlendirilmesini arz ediyoruz. Sizin tarafınızdan bu mağduriyetin giderilmesi için gerekli gayretin sarf edileceğine inanıyor ve bekliyoruz.
Netice olarak
1. 30.07.2008 tarihli kanun dolaysıyla teşekkür ediyor ve bu kanunun geriye dönük uygulanmasını istiyoruz. Böylece bizden kaynaklanmayan idari hatadan oluşan haklarımız iade edilmiş olur.
2. 2006 yılında çıkarılan 5620 sayılı yasa kapsamına aynı idari hatadan (sigortalarımızın hukuka aykırı olarak eksik yatırılmış olmasından) dolayı alınmamıştık. Bu yasa kapsamına Eski Başbakanımızın da bize verdiği söz kapsamında alınmak istiyoruz.
Veya
3.633 sayılı Diyanet işleri Başkanlığı Kuruluş ve görevleri hakkında kanuna eklenen 653 sayılı KHK’ye eklenen 13. Maddeye eklenen geçici 17. Madde kapsamının bizim için de geçerli olmasını istiyoruz.(Bu madde ile 3 ay çalışmış olan diyanet kadrosuz usta öğreticileri kadro kapsamına alınmıştır.)
2015 yılı olan şu dönemimizde de gündemde olan ve kendilerine kadro tahsisi sözü verilen taşeron işçilerin taleplerinin karşılanmasını haklı buluyoruz. Ancak Halk Eğitim Usta öğreticilerinin durumu, taşeron işçiler ile birlikte irdelendiğinde hiç bir vicdan ve hukukun kadro tahsisini halk eğitim usta öğreticileri için de HAK olduğu düşüncesinden alıkoyamaz
Mevcudu Türkiye geneli 2006 yılında 11 624 olan şu anki verilere göre 22 000 civarında olan Halk Eğitim Usta Öğreticilerinden size en kalbi duygularla selam ve saygılar.
 

15.12.2015 - 42ahmet

HALK EĞİTİMDE ÇALIŞAN USTA ÖĞRETİCİLERİN SORUNLARI?

HALK EĞİTİM USTA ÖĞRETİCİLERİNİN ARZIDIR
Halk Eğitim Usta öğreticileri ile ilgili işleyişi Anayasa, 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat kanunu, 1739 sayılı Milli Eğitim temel kanunu ile kalkınma plan ve programları doğrultusunda Milli Eğitim hizmetlerini yürütmek üzere M.E.B. in kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları 31.12.1983 tarih ve 179 sayılı Kanun düzenlemektedir. Bu kanun hükmünde kararnameye göre oluşturulmuş olan ana hizmet birimlerinden biri de Halk Eğitim Merkezi Müdürlüklerinin de bağlı bulunduğu Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü’dür. Usta öğreticiler bu kuruma bağlı olarak 657 sayılı DMK’nun 89. maddesine göre çıkarılan kararlar doğrultusunda haftada 40 saat, günde 8 saate kadar ( Resmi Gazete’de 16 Aralık 2006 Cumartesi yayımlanan 26378 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar”ın yürürlüğe konulması; Milli Eğitim Bakanlığının 27.10.2006 tarihli ve 90586 sayılı yazısı üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 89 uncu maddesi ile 5.3.1964 tarihli ve 439 sayılı Kanuna göre, Bakanlar Kurulu’nca 01.12.2006 tarihinde kararlaştırılmıştır. 9. maddenin b bendine göre ) görevlendirilebilinmektedirler. Bu durum 657 sayılı kanunun 4. maddesinde belirtilen 4 istihdam şekline de uymamaktadır. Bu nedenle 1984 yılında MEB ve SSK yetkililerinden birer şube müdürü hiç ilgisi olmadığı halde yargıtayın 1977 yılında part – time çalışma ile ilgili verdiği kararlar esas alınarak önce günde 8 saatlik çalışma daha sonra haftalık iş saatinin değişmesi sonucu günde 7,5 saat bir çalışma günü kabul edilmiştir. Hâlbuki bu durum realite ile ve Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğünün görüşü ile ters düşmekteydi. Çünkü Halk Eğitim Usta öğreticileri tam gün çalışmaktadırlar. Bu kusurlu sigorta uygulamasından dolayı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğümüzün Halk Eğitim Usta öğreticilerinin yıl içinde en az 7 veya 8 ay, bir kısmının da yıl boyunca sürekli çalıştığını beyan etmesine rağmen bu görüş dikkate alınmamıştır. 2 şube müdürünün yaptığı hatalı protokol dolaysıyla Halk Eğitim Usta öğreticilerinin çalışmaları bir ayda 30 gün yerine 12 – 16 vb gün sayılmakta bu da çalışma sürelerinin yılda 3 veya 4 ay olarak görünmesine neden olmaktaydı. Bu nedenle 2006 yılında 6 ay çalışmış olan geçicilere verilen kadrodan mahrum oldular. Sayın Başbakanımızın talimatı ile 30.07.2008 tarihinde meclisimize verilen ve 18.08.2008 tarihinde onaylanan 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile ‘‘ prime esas aylık kazanç alt sınırı ile alt sınırın üstünde ücret elde eden usta öğreticilerin gün sayılarının 30 gün olmasını; Sosyal Güvenlik Kurumunun ileriye yönelik yükümlülüklerinin daha verimli ve etkin şekilde yerine getirebilmesini ve Kurum bünyesinde İnşaat ve Emlak Daire Başkanlığının kurulmasını, 2022 sayılı Kanunda yapılacak değişiklikle maaş bağlamada gecikme yaşanmasının önlenmesine ve 5763 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenen geçici 24 üncü madde ile SSK ve Bağ-kur prim alacaklarının yeniden yapılandırılması işlemlerine benzer bir şekilde yeni bir başvuru imkânının getirilmesinin öngörülmesiyle ’’ sigortadaki bu yanlışlıktan dönülmüştür.
İki şube müdürü marifeti ile 1984 yılında oluşturulan hukuka aykırı bir protokolden kaynaklanan 2006 ’da 6 ay geçici iş pozisyonlarında çalışanlara 5620 sayılı yasa ile verilen sürekli çalışma kadrosunun Halk Eğitim Usta Öğreticilerine verilmemesi mağduriyeti ve 18.08.2008 tarihinde onaylanan 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geriye dönük yani 1984 yılına kadarki zamanı kapsayacak şekilde uygulanarak hukuka ters sigorta uygulamasının telafisi ile ilgili mağduriyetimiz henüz giderilmemiştir. Biz ise eski Başbakanımız sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a durumumuzu anlattığımızda iddialarımızın doğruluğu durumunda kadronun verileceğini belirttiler. Daha sonra kendilerinin talimatıyla, Bakanlığımız ve Genel müdürlüğümüz nezdinde yapılan çalışma mağduriyetimizi ortaya çıkarmıştır. Sayın Başbakanımıza yaptığımız ikinci ve son ziyaretlerimizde de kadromuzla ilgili çalışmanın devam ettiğini belirttiler. Bizim için hayatımızın değişmesi ve mağduriyetimizin giderilmesi anlamına gelen kadro hakkımızın ve geçmişe dönük sigorta hakkımızın olabilecek en yakın zamanda tarihlendirilmesini arz ediyoruz. Sizin tarafınızdan bu mağduriyetin giderilmesi için gerekli gayretin sarf edileceğine inanıyor ve bekliyoruz.
Netice olarak
1. 30.07.2008 tarihli kanun dolaysıyla teşekkür ediyor ve bu kanunun geriye dönük uygulanmasını istiyoruz. Böylece bizden kaynaklanmayan idari hatadan oluşan haklarımız iade edilmiş olur.
2. 2006 yılında çıkarılan 5620 sayılı yasa kapsamına aynı idari hatadan (sigortalarımızın hukuka aykırı olarak eksik yatırılmış olmasından) dolayı alınmamıştık. Bu yasa kapsamına Eski Başbakanımızın da bize verdiği söz kapsamında alınmak istiyoruz.
Veya
3.633 sayılı Diyanet işleri Başkanlığı Kuruluş ve görevleri hakkında kanuna eklenen 653 sayılı KHK’ye eklenen 13. Maddeye eklenen geçici 17. Madde kapsamının bizim için de geçerli olmasını istiyoruz.(Bu madde ile 3 ay çalışmış olan diyanet kadrosuz usta öğreticileri kadro kapsamına alınmıştır.)
2015 yılı olan şu dönemimizde de gündemde olan ve kendilerine kadro tahsisi sözü verilen taşeron işçilerin taleplerinin karşılanmasını haklı buluyoruz. Ancak Halk Eğitim Usta öğreticilerinin durumu, taşeron işçiler ile birlikte irdelendiğinde hiç bir vicdan ve hukukun kadro tahsisini halk eğitim usta öğreticileri için de HAK olduğu düşüncesinden alıkoyamaz
Mevcudu Türkiye geneli 2006 yılında 11 624 olan şu anki verilere göre 22 000 civarında olan Halk Eğitim Usta Öğreticilerinden size en kalbi duygularla selam ve saygılar.
 

15.12.2015 - 42ahmet

HALK EĞİTİMDE ÇALIŞAN USTA ÖĞRETİCİLERİN SORUNLARI?

HALK EĞİTİM USTA ÖĞRETİCİLERİNİN ARZIDIR
Halk Eğitim Usta öğreticileri ile ilgili işleyişi Anayasa, 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat kanunu, 1739 sayılı Milli Eğitim temel kanunu ile kalkınma plan ve programları doğrultusunda Milli Eğitim hizmetlerini yürütmek üzere M.E.B. in kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları 31.12.1983 tarih ve 179 sayılı Kanun düzenlemektedir. Bu kanun hükmünde kararnameye göre oluşturulmuş olan ana hizmet birimlerinden biri de Halk Eğitim Merkezi Müdürlüklerinin de bağlı bulunduğu Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü’dür. Usta öğreticiler bu kuruma bağlı olarak 657 sayılı DMK’nun 89. maddesine göre çıkarılan kararlar doğrultusunda haftada 40 saat, günde 8 saate kadar ( Resmi Gazete’de 16 Aralık 2006 Cumartesi yayımlanan 26378 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar”ın yürürlüğe konulması; Milli Eğitim Bakanlığının 27.10.2006 tarihli ve 90586 sayılı yazısı üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 89 uncu maddesi ile 5.3.1964 tarihli ve 439 sayılı Kanuna göre, Bakanlar Kurulu’nca 01.12.2006 tarihinde kararlaştırılmıştır. 9. maddenin b bendine göre ) görevlendirilebilinmektedirler. Bu durum 657 sayılı kanunun 4. maddesinde belirtilen 4 istihdam şekline de uymamaktadır. Bu nedenle 1984 yılında MEB ve SSK yetkililerinden birer şube müdürü hiç ilgisi olmadığı halde yargıtayın 1977 yılında part – time çalışma ile ilgili verdiği kararlar esas alınarak önce günde 8 saatlik çalışma daha sonra haftalık iş saatinin değişmesi sonucu günde 7,5 saat bir çalışma günü kabul edilmiştir. Hâlbuki bu durum realite ile ve Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğünün görüşü ile ters düşmekteydi. Çünkü Halk Eğitim Usta öğreticileri tam gün çalışmaktadırlar. Bu kusurlu sigorta uygulamasından dolayı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğümüzün Halk Eğitim Usta öğreticilerinin yıl içinde en az 7 veya 8 ay, bir kısmının da yıl boyunca sürekli çalıştığını beyan etmesine rağmen bu görüş dikkate alınmamıştır. 2 şube müdürünün yaptığı hatalı protokol dolaysıyla Halk Eğitim Usta öğreticilerinin çalışmaları bir ayda 30 gün yerine 12 – 16 vb gün sayılmakta bu da çalışma sürelerinin yılda 3 veya 4 ay olarak görünmesine neden olmaktaydı. Bu nedenle 2006 yılında 6 ay çalışmış olan geçicilere verilen kadrodan mahrum oldular. Sayın Başbakanımızın talimatı ile 30.07.2008 tarihinde meclisimize verilen ve 18.08.2008 tarihinde onaylanan 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile ‘‘ prime esas aylık kazanç alt sınırı ile alt sınırın üstünde ücret elde eden usta öğreticilerin gün sayılarının 30 gün olmasını; Sosyal Güvenlik Kurumunun ileriye yönelik yükümlülüklerinin daha verimli ve etkin şekilde yerine getirebilmesini ve Kurum bünyesinde İnşaat ve Emlak Daire Başkanlığının kurulmasını, 2022 sayılı Kanunda yapılacak değişiklikle maaş bağlamada gecikme yaşanmasının önlenmesine ve 5763 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenen geçici 24 üncü madde ile SSK ve Bağ-kur prim alacaklarının yeniden yapılandırılması işlemlerine benzer bir şekilde yeni bir başvuru imkânının getirilmesinin öngörülmesiyle ’’ sigortadaki bu yanlışlıktan dönülmüştür.
İki şube müdürü marifeti ile 1984 yılında oluşturulan hukuka aykırı bir protokolden kaynaklanan 2006 ’da 6 ay geçici iş pozisyonlarında çalışanlara 5620 sayılı yasa ile verilen sürekli çalışma kadrosunun Halk Eğitim Usta Öğreticilerine verilmemesi mağduriyeti ve 18.08.2008 tarihinde onaylanan 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geriye dönük yani 1984 yılına kadarki zamanı kapsayacak şekilde uygulanarak hukuka ters sigorta uygulamasının telafisi ile ilgili mağduriyetimiz henüz giderilmemiştir. Biz ise eski Başbakanımız sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a durumumuzu anlattığımızda iddialarımızın doğruluğu durumunda kadronun verileceğini belirttiler. Daha sonra kendilerinin talimatıyla, Bakanlığımız ve Genel müdürlüğümüz nezdinde yapılan çalışma mağduriyetimizi ortaya çıkarmıştır. Sayın Başbakanımıza yaptığımız ikinci ve son ziyaretlerimizde de kadromuzla ilgili çalışmanın devam ettiğini belirttiler. Bizim için hayatımızın değişmesi ve mağduriyetimizin giderilmesi anlamına gelen kadro hakkımızın ve geçmişe dönük sigorta hakkımızın olabilecek en yakın zamanda tarihlendirilmesini arz ediyoruz. Sizin tarafınızdan bu mağduriyetin giderilmesi için gerekli gayretin sarf edileceğine inanıyor ve bekliyoruz.
Netice olarak
1. 30.07.2008 tarihli kanun dolaysıyla teşekkür ediyor ve bu kanunun geriye dönük uygulanmasını istiyoruz. Böylece bizden kaynaklanmayan idari hatadan oluşan haklarımız iade edilmiş olur.
2. 2006 yılında çıkarılan 5620 sayılı yasa kapsamına aynı idari hatadan (sigortalarımızın hukuka aykırı olarak eksik yatırılmış olmasından) dolayı alınmamıştık. Bu yasa kapsamına Eski Başbakanımızın da bize verdiği söz kapsamında alınmak istiyoruz.
Veya
3.633 sayılı Diyanet işleri Başkanlığı Kuruluş ve görevleri hakkında kanuna eklenen 653 sayılı KHK’ye eklenen 13. Maddeye eklenen geçici 17. Madde kapsamının bizim için de geçerli olmasını istiyoruz.(Bu madde ile 3 ay çalışmış olan diyanet kadrosuz usta öğreticileri kadro kapsamına alınmıştır.)
2015 yılı olan şu dönemimizde de gündemde olan ve kendilerine kadro tahsisi sözü verilen taşeron işçilerin taleplerinin karşılanmasını haklı buluyoruz. Ancak Halk Eğitim Usta öğreticilerinin durumu, taşeron işçiler ile birlikte irdelendiğinde hiç bir vicdan ve hukukun kadro tahsisini halk eğitim usta öğreticileri için de HAK olduğu düşüncesinden alıkoyamaz
Mevcudu Türkiye geneli 2006 yılında 11 624 olan şu anki verilere göre 22 000 civarında olan Halk Eğitim Usta Öğreticilerinden size en kalbi duygularla selam ve saygılar.
 

15.12.2015 - 42ahmet

Pdr asdep projesinde en uzman

Pdr asdep projesinde en uzman olarak çalışabilecek alandır. Bu işi en iyi yapabilecekler aile bakanlığı bünyesinde çalışmayı en çok hakeden çocukların psikolojisini eğitim ihtiyacını da en çok anlayan bölüm pdr dir.

21.02.2016 - Ziyaretci

EN BÜYÜK İHTİYAÇ

Ulkemizin bulunduğu durum itibarıyla bireylerin psikolojik destek alamaya çook ihtiyacı var..Bu işin gerçek sahipleri ve en sağlıklı yapacak bir meslek grubu varsa bunlarda PSİKOLOGLAR'dır..

28.02.2016 - Ziyaretci